Yazar : Prof. Dr. Zeki ARSLANTÜRK, Prof. Dr. Emine ÖZTÜRK
XVII. Yüzyıl Osmanlı
Devleti için dönüm noktasıdır. Artık hal eskiden farklıdır. Herkes bir şeylerin
değiştiğinin, ancak bu değişmenin iyiye alamet olmadığının farkındadır. Ne
değişti? Niçin değişti? Nasıl değişti? soruları sorulmaya başlanır.
Soruların cevapları aynıdır. ‘’Kanun-i Kadim’’ değişmiştir. Öyle ise, ‘’Kanun-i
Kadim’’e dönülmelidir. Ama nasıl?
Geçmiş şu andan geriye doğru insanın ilk yaratılışına
kadar geçen zaman değildir. Her insanın hasret duyduğu geçmiş bu büyük zamanın
şu veya bu parçasıdır. Bugün değindiğimiz şey ise, genellikle insanın hayatında
geçmişle karşılaştırılan kısmıdır; gelecek de içinde bunduğumuz andan itibaren
sonsuza –veya bilinmeyen sona- uzanan zaman... Geçmişe hasretle bakmanın asıl
sebebi insanların daha iyi bir dünya istemeleridir… Hiç kimse geçmişin sefalet
ve adaletsizlikle dolu bir devrini özlememiştir. Özlenen şeyler, bugünkü
hayatın bizi mahrum bıraktığı kıymetlerdir; mazinin hangi devrinde o kıymet en
yüksek mevkide ise o devre hasret çekiyoruz. (Erol Güngör)
Halbuki değişen iç
sistem (kanun-i kadim) değildi. Sistem dışı (Batıdaki) değişmelerin ya
gözlenememesi, ya da büyüklük kompleksinin gözlerini kapatması, değişmenin bir
bütün olarak algılanmasını engeller. İleride fark edildiğinde iş işten geçmiş
olur.
Doğu ile Batının gelişme ve ilerleme anlayışları farklı
olmuştur. Batı değişme ve ilerlemeyi, mihaniki bir tarzda; her kademede biri
ötekinden farklı; biribirini aşan yeni olgular meydana getirmek suretiyle bir
senteze ulaşmak şeklinde anlar. İlerleme, bir durumdan ötekine geçme; bir
sıçramadır. Halbuki Doğu bu olguyu, bir buğday tanesinin bir başağı oluşturması
gibi kendi iç dünyasından filizlenen bir oluşum (tekevvün) olarak açıklar. Biri
bir varlıktan bir başka varlığa geçiş; bir yan yana ilerleme, diğeri aynı
varlığın kendi içinde meydana gelen bir iç içe değişme ve olgunlaşmadır. (Orhan
Türkdoğan)
Deyim yerinde ise,
Milli-İnşacılar maziden devir alınan varlık ve malzeme üzerinde yeni bir yapı
(inşa) projesi üzerinde çalışırlar. Proje üç sütun üzerine oturur: Türk
Milleti, İslam Dini, Çağdaş (Muasır) Medeniyet. Gökalpin ifadesi ile,
Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak.
Elde mevcut bu araştırma,
Türk-İslam Düşünce Tarhi‘nde
ve Türk Sosyolojisi‘nde
Milli-inşacı Projeler’’i
tanımak/tanıtmak
amacındadır.
Prof. Dr. Zeki ARSLANTÜRK