Yazar : Dr. Seyfullah ŞAHİNOĞLU
İlk
bakışta kelime karşılığı barış olan bir din ile “güzel ahlakı tamamlamak için
gönderilen” bu dinin elçisinin temsil ve tebliğ ettiği ilahi esaslar
va’zedilirken bazen uyarı ve bazen de tehdit dilinin sıklıkla kullanılıyor
olması çoğu kez yadırganmaktadır. Buram buram rahmet ve şefkat kokan ayetlerde
Yüce Allah (c.c.) kullarını niçin tenkit, tehdit, azap ve korku içeren söylem
ve ifadelerle uyarmaktadır. Risalet görevini ifa eden Hz. Muhammed’i (a.s.)
sırf muhatabına karşı alçak gönüllü, merhametli, sabırlı ve anlayışlı olduğu
için öven ve yücelten Kur’an-ı Kerim’de uyarı ve tehdit ihtiva eden ayetlerin
varlığı ve bu denli çokluğu nasıl izah edilmelidir? Ayrıca, başka hiçbir yöne
çekilemeyecek kadar sarih ve vazıh bir ayette “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır”
diyen, ardından bir kutsi hadiste de “Muhakkak rahmetim gazabımı geçmiştir”
buyuran yüce Allah’ın (c.c.) takdir ve iradesiyle söz konusu uyarı ve tehdit
ifadeleri, nasıl bağdaştırılacaktır?
İnsan
fıtratında tehditvari söylem ve emirlere karşı yaratılıştan gelen, çeşitli
duygusal ve bilişsel süreçlerde daha da belirginleşen bir hazır oluşluk söz
konusudur. Dolayısıyla tehdit konusu etraflıca ele alınırken kavramın
‘değiştirme’ ve ‘yönlendirme’ gücüne vurgu yapılmaktadır.
Konuya
ilahi mesajlarda yüklü ‘evrensellik’ ilkesi açısından bakıldığında Kur’an
ayetlerinde tehdit imalı üslup ve yaklaşımların salt lokal ve geçici fayda
içeren sıradan vurgulamalar olmadığı görülmektedir. Çünkü özellikle ikaz, uyarı
ve tehdit taşıyan bu ayetlerde kullarını her yönüyle tanıyan Yüce
Allah’ın(c.c.) sonsuz rahmet, merhamet, hikmet ve cömertliğine bir işaret söz
konusudur. Halet-i ruhiyesi, imkan ve kapasitesi belli olan insan; bu sert ama
sarsan, uyandıran, kendine getiren ve yönlendiren ilahi söylem ve ikazlarla
apaçık düşmanlarına, ‘nefs’ ve ‘şeytan’a karşı kuvvetle desteklemektedir.
Bu
eserde toplum tarafından yaygın bir rağbet ve kabul gören tehdit üslup ve
yaklaşımlarının hangi gerekçelerle ortaya çıktığı, meşruiyeti, tehdit hakkının
kimde olduğu ve kullanımına dair sınırlılıklar irdelenmekte; fert, toplum ve
ulus cephesinde hangi yararların, nasıl ve ne tür koşullarda sağlanacağına dair
kapsamlı bir analiz yapılmaktadır.