Yazar : Dr. Nesrin AKTARAN
XIX. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nde siyasi, sosyal, ahlaki ve dinî
bir ideoloji olarak varlık göstermeye başlayan İslamcılık akımı, II. Meşrutiyet
Dönemi’nde (1908-1918) önemli fikir hareketleri arasında yer almıştır. Akımın
bir fikir hareketi olarak hüviyet kazanmasını sağlayan; doğuşuna, gelişimine,
teşkilatlanmasına ve şekillenmesine etki eden birçok faktör olmuştur. Batı’da
ve özellikle de Osmanlı Devleti’nde yaşanan siyasi, fikrî ve sosyal gelişmeler
bu faktörler arasında yer almıştır.
II. Meşrutiyet Dönemi’nin önemli fikir hareketleri arasında İslamcılık akımı
da yer almış; ahlak, felsefe, siyaset, hukuk, eğitim vb. konularda İslami
değerleri ön planda tutarak yeniden hayata hâkim kılmak ve akılcı bir metotla
İslam âlemini cahillikten, taklitten, Batı sömürüsünden kurtarmak amacını
gütmüştür. Bu hareketin en önemli temsilcileri arasında Filibeli Ahmed Hilmi8
(1865-1914), Babanzâde Ahmed Naim9 (1872-1934), Mehmed Akif Ersoy10
(1873-1936), Said Halim PaĢa11 (1864-1921), İskilipli Mehmet Âtıf Efendi12
(1875- 1926), Elmalılı Hamdi Yazır13 (1878-1942) vb. isimlerin öne çıktığı
görülmektedir. Ayrıca İslamcı yayın organları olan Sebilü‟r-Reşad, Sırat-ı Müstakim, Beyanü‟l-Hak, İslam Mecmuası, Volkan vb. gazete ve dergiler etrafında İslamcılık fikrini oluşturmak üzere
toplanan aydınlar Mustafa Sabri Efendi (1869-1954), Ferit Kam (1864-1944),
Mehmed Ali Ayni (1869-1945), Seyyid Bey (1873-1925), Mehmed şemseddin
(1883-1961) vb. düşünürler yer almıĢtır.14 Zikredilen bu isimler ve
çalışmamızda görüşlerine yer verdiğimiz birçok İslamcı aydın medreselerin
ıslahına yönelik değerlendirmeler yapmış; düşüncelerini belirtmişlerdir.
Çalışmamız ayrıca İslamcı
aydınların II. Meşrutiyet Dönemi’nde (1908-1918) medreselere ilişkin Devlet
yetkililerinden yapılmasını istedikleri ıslahatın neler olduğu ve yapılan
ıslahatın ne derece başarılı olduğu sorusuna cevap aramayı hedeflemiştir.