Yazar : Doç. Dr. Yusuf KÖŞELİ
on yıllarda yaşanan siyasi gelişmelere paralel olarak ciddi
bir ivme kazanan Türk-Arap ilişkileri siyasi, ekonomik, toplumsal
vb. birçok bakımdan Arapça'ya daha geniş kitlelerin ihtiyaç
duyması sonucunu doğurmuş ve bu vesileyle bu dilin daha kolay ve daha hızlı öğrenilmesi
için dil öğretimindeki yöntemlerin tekrar gözden geçirilmesi ve -tabir
uygunsa- tekrar düzenlenmesini bir nevi zorunluluk haline getirmiştir.
Ülkemizde yabancı dil öğretiminin birçok nedene bağlı
olarak çok iyi bir seviyede olmadığı aşikârdır. Ancak son
yıllarda üniversitelerin dil bölümleri ve iyi yetişmiş eğitimcilerin
kişisel gayretleriyle özellikle Batı dilleri bağlamında istenilen
seviyede olmasa bile ilerisi için ümit verici gelişmeler göstermektedir.
Aynı şekilde Arap dili de bu gelişmelerden nasibini almakta ve bu
alanda son birkaç yıldır akademik anlamda kayda değer çalışmalar
yapılmaktadır.
Yabancı dil öğretiminde en zor şeyin kaynak dilden hedef
dile çeviri olduğu hem dili öğretenlerin hem de öğrenenlerin
ortak görüşüdür. Dolayısıyla en zor olan şey en çok
çalışmayı gerektirmektedir. Türkçe'den Arapça'ya çeviri alanında çok
değerli çalışmalar vardır ancak bu çalışmaların çoğu temel seviyeden
bile mahrum olan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu için çok zor
ve karmaşıktır. Çeviri derslerimizde kaynak kitap olarak gösterdiğimiz
çalışmaların, öğrencilerimize ciddi katkılar
sağladığından kuşku yoktur. Ne var ki, başlangıç seviyesinde olan
öğrenciler için daha kalıcı katkılar sağlayacak yeni kaynaklara ihtiyaç
vardır. İşte bu sebeple biz de derslerde anlattığımız konuları derleyip
yeni başlayan öğrencilerimize okutmak için bu mütevazı çalışmayı yapmaya
karar verdik.
Çalışmanın temel metodu hücreleme metodudur. Bu başlık
çok iddialı gibi görünse de, başlangıç seviyesindeki öğrenciye
karmaşık gelen konuları mümkün olduğu kadar parçalara ayırıp her
parça başlığı altında aynı ya da benzer örneklerle hatta aynı kelimeleri
sık sık kulanarak hem kelimelerin hem de cümle yapılarının kalıcı olarak
öğrenilmesini hedef aldığı için özellikle dikkat çekmesini
istediğimiz bir metottur. Bununla birlikte bu çalışmanın da birçok
eksiklikleri ve kusurları olması doğaldır. Bundan sonraki daha ciddi
çalışmalar için bir anahtar olması en büyük temennimizdir.