Mahlası
Buta olan Saadet Abdullayeva’nın eserleri, sanatı ve hizmetleri
hakkında düşüncelerimi serdetmeden önce “Ot kökü üstünde biter.”
atasözünden hareketle onun mensup olduğu efsane Türk boyu
Karapapaklardan birkaç cümleyle bahsetmek istiyorum.
Türkistan’da dünya sahnesine çıkan Türkler, zamanla dal budak salarak
dünyanın dört bir yanına yayılıp muhtelif coğrafyaları vatan tutmuşlar.
Başlarına kara kuzu derisinden papak örttükleri için “Karapapaklar”
diye
adlanan Kıpçakların bir alt uruğu olan Karapapaklar, Kafkasları aşarak
gelip Zagatala, Kazak-Şemşeddinli, Borçalı-Ahılkelek bölgelerini yurt
edinmişler.
Hanları/hanlıkları; sultanları/sultanlıkları olmuş. Başka halkların
yaylak,
kışlak hayatı yaşayan, hayvancılıkla uğraşan kesimine terekeme / elat
denildiği gibi bunların da hayvancılıkla uğraşıp yarı göçebe yaşayanlarına
terekeme denilmiş.
Kafkasya’nın
tarihi, Karapapakların talihi olmuştur. Kafkasya’da
cereyan eden savaşlar, siyasi olaylar onları derinden etkilemiştir.
Yabancıların istila ve işgallerinin ardı arkası kesilmemiştir. Kadınlı erkekli
kendilerinden onlarca kat büyük ordularla savaşmışlar, yurtlarını yuvalarını
savunmuşlardır.
İşgal
güçleriyle birlikte yaşamayı reddeden bazı Karapapak obaları
Anadolu’ya, İran coğrafyasına göçmüşler. İran Sulduz’daki, Türkiye’nin
Ardahan, Kars, Ağrı, Muş ve daha başka illerindeki Karapapaklar onların
bakiyeleridir.
Prof. Dr.
Ali KAFKASYALI
|